PRP (Platelet Rich Plasma) NEDİR?
PRP ,Platelet Rich Plasma'nın baş harflerinin kısaltılmış halidir. Türkçeye trombosittenzenginleştirilmiş sıvı olarak çevrilebilir.
Trombosit, kanın pıhtılaşmasını sağlayan bir hücremizdir. Bu tedavi yöntemi Amerika ve Avrupa da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Çevresel etkenler, genetik faktörler, yaşlanma, stresli yaşam, sigara ve alkol kullanımı gibi metabolizmayı olumsuz etkileyen bazı koşullara maruz kalındığında hücre
yenilenmesi yavaşlar veya tamamen durur. Bu tip durumlarda saç dökülmesi, ciltte sarkma ve lekelenmeler, vücut çatlakları gibi durumlar oluşabilir. Farklı etkenler sebebiyle oluşmuşlarsa da kişinin hücre yenilenmesinin yavaşlığından ötürü iyileşme gözlenmez. Bu yüzden bu trombositleri o gölgeye taşımak gerekir.
Hastalardan alınan kan, santrifüj işlemi uygulandıktan sonra özel bir tüp içinde kırmızı kan hücrelerini beyaz hücrelerden ve plazmadan ayrıştırabilmektir. Bu plazma bir kez
elde edildikten sonra hastanın çeşitli bölgelerine farklı yollarla enjekte edilebilmektedir. Bu işlem doğru şekilde yapılabilmesi için özellikli santrifüj cihazı ile yapılmalıdır.
Elde edilecek trombosit sayısı mutlaka bir milyonun üzerinde olmalıdır. Trombositler vücudumuzdaki hasarlı dokuların onarımını ve doğal hallerine dönmelerini sağlamak için gerekli olan büyüme faktörlerini yapısında barındıran kan bileşenleridir. Dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda, kanımız trombositleri bu dokuya toplayarak bir onarım süreci başlatır.
PRP uygulamasının amacı ise bu hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda trombosit verebilmektir. Böylece yaşlı ve hasar görmüş deri ve dokular uyarılarak yenilenir, böylece yeni bir deri ve dokular üretmek üzere biyolojik uyarılar başlar. Bu uygulamanın ozonla birlikte yapılması durumunda etki 100-600 kat daha fazla olabilmektedir.
